Akıl Tutulması...

Yakın çevrem çok iyi bilir. Bazen çocukluk anılarımı kaleme alırım, bazen toplumsal konuları işler kendimce ders çıkarırım. Çoğu zaman da şiir yazarım...

Siyasi içerikli yazılar yazmayı çok sevmem.

Fakat bazı haberler var ki kayıtsız kalanı dilsiz şeytana çevirir cinsten....

Dinleyin asgari ücret ve emekli maaşıyla geçinmeye çalışan hemşehrilerim.

Kahramanmaraş depremi olduğunda AFAD'ın çağrısı ile hareket ederek bölgede arama kurtarma çalışmalarına katıldık. Binlerce insan eşlerini , çocuklarını, anne ve babasını kaybetmişti. Acının boyutu çok büyüktü. Başını kaldırdığında gördüğün evlerin çoğu yıkılmıştı.Barınmadan yiyecek ve giyeceğe kadar bir çok ihtiyaç mevcuttu.

Hava bu gibiydi. Özellikle akşam saatlerinde soğuk hava iyice etkisini gösteriyordu. Depremin olduğu ilk on gün benim gözlemime göre en çok çadır ve odun sobasına ihtiyaç vardı. Çünkü çoğu yerde elektrik mevcut değildi.

Memleketimin güzel insanlarını odun sobalarını ve odunları hazır edip araçları yüklerkenki görüntüsünü ilişti gözüme. İşte bu dedim. Nokta atışı bir hamle beni çok mutlu etmişti onca umutsuzluk arasında.  Aylarca  bölgeye gıda, temizlik , kıyafet yardımları da devam etti. An itibariyle yine devam ediyor.

Bir olduk.

Bütün olduk.

Acıları ve gözyaşını paylaştık.

Bugün  okuduğum bir haberle sinir küpüne döndüm.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı

Hayrettin GÜNGÖR 600 milletvekiline hediye gıda  kolisi göndermiş....

Kolide tarhana, sucuk, ceviz, ezme gibi yöresel ürünler bulunuyor. Yaklaşık 1000 TL değerinde bir koli.

Vatandaşa gönderilmesi gerek koliler milletvekillerine göndermek nasıl bir akıl tutulmasıdır.

Sayın başkan daha sekiz ay önce yerle bir olan şehirden Ankara'nın göbeğine, milletvekillerine gıda kolisi göndermek ne demek?

Allah'tan korkmaz kuldan hiç utanmaz mısın?

Sizi bu ucuz ve  ruhsuz davranışa koltuk sevdanız mı sürükledi?

Yere baksın makamınız!!!

Yere batsın mevkiiniz!!!

Yere batsın devlet adamlığınız!!!

Yazık size çok yazık.

Ya adam gibi oturduğunuz koltukların hakkını verin yada çekip gidin!!!

Bizlere soramasak da yüce yaradan sorar o işgal ettiğiniz koltuğun hakkını!!!!